Tükenmişlik Sendromu (Burnout) Nedir?
İşiniz, eviniz, sosyal hayatını ve sorumluluklarınız arasında sıkışıp kaldığınızı ve boğulduğunuzu mu hissediyorsunuz? Eskisine kıyasla çok daha çabuk yoruluyor, yaratıcı düşünemiyor ancak buna bir isim koyamıyor musunuz? Tükenmişlik sendromu, yani burnout, tam olarak bu hislerinizi tanımlıyor.
Hayatımızın oldukça önemli bir bölümünü kapsayan işimiz, bazen bizi oldukça zorlayabiliyor. İş dünyasında işinden ve kariyer adımlarından tam olarak memnun olan kişiler azınlıktayken, pek çok kişi kariyerinin zorlu olduğunu ve tam olarak mutlu olamadığını düşünüyor. Kariyer ve kişisel hayatınız çakışmaya başlayıp sizi etkilediğinde ise ortaya burnout sendromu çıkıyor. Elbette burnout sendromunu yalnızca iş hayatına yüklemek yanlış, ancak aradaki dengeyi sağlayamadığınız sürece bunun ana kaynağı muhtemelen iş hayatınız olacaktır. Aşağıdaki başlıkları inceleyerek burnout sendromu nedir ve bu sendrom ile nasıl mücadele edilir öğrenebilirsiniz.
Tükenmişlik Sendromu (Burnout) Nedir?
Tükenmişlik sendromu, gündelik hayatımızın ve iş hayatımızın sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırken üretkenliğimizin, yaşam tatminimizin ve mutluluğumuzun azalmasına neden olan; kronik yorgunluk, stres ve hatta depresyon gibi belirtilerle kendini gösteren bir rahatsızlıktır.
Tükenmişlik sendromu her ne kadar tarih sahnesine 70’lerin ortalarında sağlık çalışanlarının deneyimlediği bir fenomen olarak ortaya çıkmış olsa da günümüzde pek çok kişi burnout sorunundan müzdarip. Hatta verilere göre, beden işçilerinden ziyade iş yerinde masa başı çalışan kişilerin burnout sorunuyla daha fazla karşılaştığı söyleniyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün burnout için tanımı, “başarılı bir şekilde yönetilemeyen kronik iş yeri stresinden kaynaklanan bir sendrom” oluyor. Yani burnout çoğu zaman iş yerindeki stres ve süreçlerden kaynaklanıyor.
Günümüzde burnout sendromunun başlı başına bir psikolojik rahatsızlık mı yoksa depresyon gibi diğer psikolojik rahatsızlıkların bir alt türü mü olduğu halen tartışılıyor. Burnout sendromu sonrasında ortaya çıkan semptomların çok önemli bir bölümü depresyon ile bire bir örtüştüğünden, bu tartışma halen sonuçlanmış duruma değil. Bu tartışma, sağlık kuruluşlarınca da sürdürülüyor. Buna örnek vermek gerekirse, Amerikan Psikoloji Derneği tarafınca yayınlanan Ruhsal Bozuklukların Teşhis ve İstatistik El Kitabı’nda burnout bir psikolojik rahatsızlık olarak kendine yer bulmuyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü 2019 yılında tükenmişlik sendromunu “kişinin işiyle ile ilgili deneyimlediği bir problem” olarak tanımlayarak, psikolojik rahatsızlık listesine dahil ediyor.
Tükenmişlik Sendromu (Burnout) Nedenleri
Tükenmişlik sendromu yalnızca bir değil, birden fazla neden sebebiyle ortaya çıkıyor. Bu sebepler arasında kişisel duygu durum halinden iş ortamındaki strese kadar oldukça geniş bir yelpazede sorunlar mevcut. Ancak tükenmiş sendromuna sebep olan başlıca durumları şu şekilde sıralamamız mümkündür:
İş Hayatıyla ilgili Gerçekçi Olmayan Beklentiler
Beklentiler, hayatımızın gidişatını önemli ölçüde etkiliyor ve hatta değiştiriyor. Beklentilerimiz çoğu zaman sağlam bir gelecek inşa etmek konusunda bizlere yardımcı olsa da beklentiler konusundaki ölçüyü kaçırdığımızda, iş hayatımızı oldukça olumsuz bir yönde etkileyebiliyor. İşle ilgili gerçekçi olmayan beklentiler hem işveren hem de çalışan tarafında kendini göstererek kişilerin psikolojik durumunu etkileyebiliyor. Bir işveren, çalışanının kısa süre içerisinde büyük şeyler başarmasını bekleyerek çalışanını büyük bir stres altına sokuyor. Aynı şekilde bir çalışan da büyük beklentilerle başladığı işinde beklentilerinin karşılanmadığını gördüğünde, duygusal bir çöküş içerisine sürüklenebiliyor.
Micromanagement
Mikro yönetim, iş hayatında sıklıkla kullanılan bir yöntemdir ve doğru bir şekilde uygulandığında hem iş verimliliğini artırır hem de çalışanların kendini geliştirmesine ve gerçekleştirmesine yardımcı olur. Ancak mikro yönetimi sürdüren yönetici, başarılı pratikler uygulamadığında ortaya pek çok farklı sorun çıkar. Çalışan kişi, mikro yönetimde yapması gereken işler ve bu işleri tamamlaması gereken zaman dilimi konusunda söz sahibi değildir. Bunlara ek olarak, yaptığı her bir iş tüm detayına kadar başka biri tarafından kontrol edilir, eleştirilir ve hatta zaman zaman sorgulanır. Tüm bunlar olumlu bir yaklaşım yerine olumsuz bir yaklaşımla gerçekleştrildiğinde, çalışan için duygusal bir çöküş kaçınılmazdır. Çalışan, kendi başına bir karar alamaz ve kendini sürekli hesap vermek zorunda hisseder.
Yalnızlık ve Sosyal Hayat
Özellikle pandemiyle birlikte hayatımıza hızla giren uzaktan çalışma düzeni, tükenmişlik sendromları üzerinde büyük bir etkiye sahip olmuştur. Uzaktan çalışmanın pek çok faydası bulunuyor olsa da bu çalışma stili kimselerce suistimal edilebilir. Uzaktan çalışan kişilerle konuştuğunuzda, pek çok kişiden aynı şikayeti duyabilirsiniz; “Mesai kavramı yok, gecelere kadar çalışıyorum.” Bu gibi bir tempoda çalışan kişinin sonu elbette pek parlak olmayacaktır. Overwork, kişi işinden ne kadar memnun olursa olsun burnout ile sonuçlanacaktır.
Evden çalışmanın diğer bir olumsuz sonucu ise kişinin sosyal hayatının olumsuz yönde etkilenmesidir. İş ve gündelik hayatı bir araya giren çalışanların en büyük sorunu, sosyal hayat kalitelerinin düşmesi ve eskisi kadar sosyalliğe vakit ayıramamalarıdır. Kişinin gündelik yaşantısında iş ve iş ile bağlantılı konular diğerlerine nazaran daha fazla yer kapladığında, burnout yine kaçınılmazdır.
Burnout Sendromunun Belirtileri Nelerdir?
Burnout sendromu, depresyon ile oldukça benzer belirtilere sahiptir. Ayrıca burnout sendromunun hem fiziksel hem de bilişsel belirtileri olabilir. Tükenmişlik sendromunun en yaygın fiziksel belirtileri şunlardır:
- Yorgunluk ve aşırı uyku durumu
- Sıklıkla gerçekleşen yoğun baş ağrıları
- Sindirim ve bağırsak sistemlerinin etkilenmesi
- Uyku düzeninin bozulması ve uyku kalitesinin azalması
- Soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkların kronikleşmesi
Tükenmişlik sendromunun en yaygın bilişsel ve davranışsal semptomları şunlardır:
- Öfke eşiğinin eskisine kıyasla daha aşağı seviyelerde bulunması ve sık sık öfkelenilmesi
- Duyguların daha yoğun ve daha hızlı bir şekilde ortaya çıkması. Ağlama krizleri, öfke patlamaları gibi.
- Genel olarak depresif ve karamsar bir ruh halinin hakim olması.
- Daha inatçı ve yeni fikirlere kapalı bir hale bürünülmesi.
- Sosyal medya, alkol ya da sigara gibi alışkanlıkların yavaş yavaş bağımlılığa dönüşmesi.
Görüldüğü üzere burnout, yani tükenmişlik sendromu, bahsedilenin aksine basit ya da önemsiz bir bozukluk değildir. Günümüzde pek çok kişi, burnout sendromuyla karşı karşıya kalmaktadır.